“Doğu Türkistan İçin Hep Birlikte” Temalı Uluslararası Doğu Türkistan Sempozyumu Sonuç Bildirisi
“Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur” diyen Hazreti Allah’a şükürler, “Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuz ve ateş içerisinde kalırlar” diyen Peygamber Efendimize salat ve selamlar olsun.
Doğu Türkistan Ulemâları Derneği tarafından düzenlenen I. Uluslararası Doğu Türkistan Sempozyumu 10 – 12 Haziran 2022 tarihlerinde kültürlerin buluşma noktası, medeniyetlerin merkezi ve Osmanlı Hilafetinin payitahtı İstanbul’da gerçekleşti. Sempozyuma 40’tan fazla ülkeden, Allah rızası uğruna bir araya gelen, Doğu Türkistan’da işgalci Çin rejimi tarafından zulüm ve işkenceye maruz kalan mazlumlara destek olmayı İslami ve insani görev addeden din bilgini, düşünür, siyasetçi, medya mensubu ve aktivistler iştirak etti. “Doğu Türkistan İçin Hep Birlikte” temasıyla gerçekleşen sempozyum, Doğu Türkistan’daki zulmün sona ermesi, halkımıza İslam dinimiz, tüm semavi dinler ve uluslararası hukukun tanımış olduğu kendi kaderini belirleme hakkı uyarınca bağımsız bir Doğu Türkistan gayesine en yakın zamanda ulaşma umuduyla planlanmıştır.
Sempozyumun amacı; asrımızın en büyük facialarından olan Doğu Türkistan’ın Çin tarafından işgali sonucunda ortaya çıkan Doğu Türkistan davasını İslam dünyası başta olmak üzere tüm dünyaya tanıtmaktır. Sempozyumda Doğu Türkistan’daki zulmün bir an önce sona ermesi için atılması gereken ciddi ve etkili adımlar istişare edilmiştir. Sempozyumda Doğu Türkistan’daki Çin işgalinin sonlandırılmasının İnsani, İslami ve hukuki sorumluluk olduğunun altı çizilirken, yer yüzündeki tüm Müslümanların İslami kardeşlik gereği Doğu Türkistan’a sahip çıkmasının dini bir mecburiyet olduğu gerçeği hatırlatıldı.
Sempozyuma katılan temsilciler; Doğu Türkistan topraklarının Doğu Türkistan halkına ait olduğunu, özgür Doğu Türkistan’ın toprak bütünlüğü konusunun tartışmaya açık olmadığını, Çin tarafından işgale uğrayan devletini geri almanın Doğu Türkistan halkının en temel hakkı olduğunu vurguladı.
Sempozyum katılımcıları, Çin rejiminin Doğu Türkistan’da işlemekte olduğu soykırım ve savaş suçlarına karşı uluslararası toplumun sessizliğini kınamanın gerekli olduğunu savundu ve Çin’e baskı oluşturmak adına Çin ürünlerine yönelik boykot çağrısında bulundu. Bununla birlikte Çin’in borç siyasetine yönelik uyanık olmayı ve İslam dünyasını borç yoluyla işgal etmeyi hedefleyen Çin rejiminin kötü emellerini dünyaya ve özellikle İslam dünyasına ifşa etmenin Çin tehlikesini önlemedeki en büyük etken olduğunu belirtti.
Sempozyum katılımcıları, İslam dünyasındaki devlet, hükümet, din bilginleri, kanaat önderleri ve medya kuruluşlarını Doğu Türkistan davasını sahiplenmeye ve Doğu Türkistan’ı her platformda anlatmaya çağırdı ve Doğu Türkistan’a sahip çıkmanın insani, İslami ve ahlaki görev olduğunu vurguladı.
Sempozyum katılımcıları, Çin rejiminin Doğu Türkistan’da işlemekte olduğu; 5-8 milyon masumu kamplara kapatmak, Doğu Türkistanlıları Çinlilerle evlenmeye zorlamak, Doğu Türkistan kadınlarını kürtaja zorlamak, mahpuslara tecavüz etmek, çocukları ebeveynlerinden koparmak ve onlarla irtibat kurmayı yasaklamak, camileri yıkmak yada eğlence yerlerine değiştirmek ve mukaddesatı ayaklar altına almak, Kuran-i Kerim ve dini eserleri yakmak, İslam’ın simgelerinden olan hicap gibi şeyleri yasaklamak, okullar ve resmi yerlerde Çin kültürünü zorlamak gibi suçları şiddetle kınadı. Ayrıca Çin rejiminin mezkûr işkence ve zulümleri gizlemek için insan haklarıyla ilgilenen kurumları, aktivistler ve medya kuruluşlarını Doğu Türkistan’a girmekten alıkoymasını da kınadılar.
Sempozyuma Türkiye Cumhuriyeti devlet yetkilileri başta olmak üzere, dünyanın çeşitli yerlerinden âlimler, parlamenterler, müftüler sivil toplum kuruluşları ve medya kuruluşları katıldı.
Sempozyum katılımcıları dünyadaki, özellikle de İslam dünyasındaki devletler, hükümetler, sivil toplum kuruluşlarını ve İslam İş birliği Örgütü’nü Doğu Türkistan davasını sahiplenmeye ve gündemlerindeki temel konuları arasında çalışmalar yürütmeye ve Çin devletine baskı oluşturmaya davet etti.
Sempozyum katılımcıları Doğu Türkistan’a kapılarını açtıkları, Doğu Türkistan davasına destek verdikleri ve sempozyuma ev sahipliği yaptıkları için Türkiye Cumhuriyeti devleti ve halkına şükranlarını sundu ve Yüce Allah’tan Türkiye ve tüm İslam âlemini her türlü bela ve musibetten korumasını diledi.
