Kadın ve erkeğin meşru nikâhla bir yuva kurması, ailenin ilk adımıdır. Aynı ideal ve duyguyla, Allah’ın rızası doğrultusunda bir ömrü paylaşmak ise aile olmanın sırrıdır.
Devamı için tıklayınızÇocuğun Kişiliğini Rol Modeli Belirler
Çocuğun Kişiliğini Rol Modeli Belirler
azan Yasemin ÇEKİÇOĞLI
İnsan, yaratılışı gereği toplumsal bir varlıktır. Toplumun bir parçası olarak hayatta varlığını sürdüren insan; nasıl yaşayacağını, nasıl davranacağını çocukluktan itibaren öğrenerek büyümektedir. Bu büyüme sürecinde kişiliği oluşmaya başlamakta ve bu oluşumda birçok etken rol oynamaktadır. Çocuklar, bu süreçte kendilerine ilham verecek kimi zaman öykündüğü kimi zaman özendiği kişilere ihtiyaç duymaktadır. Onlar bu doğal gereksinimlerini ilk çocukluk çağlarında anne babalarıyla, okul çağında ise öğretmenleri, arkadaşları ile gidermektedirler.
Ahlak ve kişilik gelişiminde özellikle okul öncesi dönemde aile çok önemli bir role sahiptir. Bu evrede çocuklar kuralların farkındadırlar, ancak bu kuralların iç yüzüne vâkıf değildirler. Çocuklara göre kurallar yetişkinler tarafından konulmuştur. Model alarak ve taklit ederek öğrenen çocuk anne ve babasını dikkatlice gözlemlemekte, onların yaptıklarını bire bir yapmaya çalışmaktadır. Bu sebeple okul öncesi dönem çocuğuna ahlaki değerler kazandırırken doğru olan bir şeyi “Yap!” demek yerine kazandırılmak istenen davranışı birlikte yapmak ya da onun da görebileceği şekilde yapmak doğru olandır. Örneğin çocuğun yemekten sonra verdiği nimetler için Allah’a şükretmesi ve dua etmesi isteniyorsa; ailece yemek yenildikten sonra anne, baba ya da büyük kardeş tarafından sesli olarak yemek duası yapılmalı, verdiği nimetler için Allah’a hep birlikte şükredilmelidir. Benzer şekilde çocuğun namaz ibadetini öğrenmesi ve ilerleyen yaşlarda namazı kişiliğinin bir parçası hâline getirmesi isteniyorsa; çocuğun da görebileceği mekânlarda namaz kılınmalı, zaman zaman vakit namazlarına çocuk da götürülerek model alarak öğrenmesine fırsat tanınmalıdır. Çocuktan sayfalarca Kur’an okuması beklenmemeli, oyun oynadığı bir ortamda sessizce bir köşede Kur’an okunmalı, eğer okumasını biliyorsa birkaç satır da ona okutarak çocuk ödüllendirilmelidir. Bir değer olarak çocuğun hayvan sevgini kazanması isteniyorsa; onun yanında kuşlara yem verilmeli, kedi ve köpekler için bahçeye su kapları konulmalıdır. Hasta ve yoksullara yardım etmesi isteniyorsa; ihtiyaç sahipleri için sadaka kutusuna birlikte para atılmalı, hasta komşuya birlikte yemek götürülmelidir.
Çocuklar model alma yoluyla sadece toplumsal ve ahlaki kuralları öğrenmemekte, kişilikleri de model alma yoluyla şekillenmektedir. Öyle ki sosyal ilişkilere önem veren, günlük rutin ihtiyaçların karşılanması dışında kendini geliştirmeye zaman ayıran ve bu amaçla değişik aktivite ve uğraşlar içinde olan ailelerin çocuklarının da çok yönlü olmaya eğilimli oldukları ve kendilerini geliştirme yönünde istekli oldukları gözlenmiştir. Benzer şekilde ailelerin boş zamanlarını değerlendirme alışkanlıkları da çocuklar tarafından taklit edilmektedir. Örneğin tüm gece boyunca televizyon izlenen ailelerde çocuklar televizyona düşkün olmakta, düzenli günlük gazete okunan evlerde yetişen çocukların ise gazete ve dergi okumaya hevesli ve meraklı oldukları gözlemlenmektedir. Bu sebeple çocuklara davranışlarımızla model olmaya çalışmalı, çocukların ileride nasıl davranmasını bekliyorsak öyle davranmalıyız.
Özellikle okul öncesi dönem çocuğunun anne babasının dinî yaşantısının çocuğun din ve ahlak gelişimini önemli ölçüde şekillendirdiği hakikatine Peygamber Efendimiz (s.a.s.); “Her doğan fıtrat üzerine doğar, sonra anası ile babası onu ya Yahudi ya da Nasrânî yahut Mecûsî yaparlar.” sözleriyle işaret buyurmuştur. (Buhârî, Cenâiz, 92.)
Rol model alma hususunda 11-15 yaş arası çocuklar ise hayran oldukları, bireysel başarı ve özelliklere sahip, başkaları tarafından saygı duyulan, attığı her adımı yakından takip edilen ve sahip olduğu özelliklerle başkalarından farklılaşan bireyleri rol model seçmektedir. Bu dönemde çocuklar doğrudan etkileşimde bulunulan aileden birini, arkadaşı, akrabayı vs. rol model alabilecekleri gibi doğrudan etkileşimde bulunulmayan ünlü kişileri de rol model alabilmektedir. Bu yaş grubu çocuklar, rol model aldıkları kişilerin yaşam tarzlarını ve davranışlarını taklit etmekte, tüketime yönelik kararlarını, tutum ve davranışlarını, hatta markalara yönelik algılarını onların etkisiyle belirlemektedirler. Bu amaçla; 11-15 yaş grubu çocukların rol model alabilecekleri kişiler ile tanışmaları ve arkadaşlık kurmaları sağlanmalı; Peygamber Efendimiz ve sahabe-i güzinin hayatları başta olmak üzere ahlaki kişilikleri ile temayüz etmiş, ilim irfan sahibi şahsiyetlerin biyografilerini ve hatıratlarını okumaları tavsiye edilmelidir.
Rol model seçiminin ahlakın ve karakterin inşa edilmesindeki önemine Allahu Teâlâ; “Andolsun, Allah’ın Resulü’nde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.” (Ahzâb, 33/21.) ayet-i kerimesi ile işaret buyurmuştur.
Babaların ve annelerin vazifelerini aksatmaları ve evlâtlarına gerekli mânevî eğitimi vermemeleri neticesinde göz nûru yavrularımız, kötülüğe teşne olan medyanın çocuğu olarak maddeci bir zihniyetle büyümektedir. Onları âdeta televizyon emzirmekte, s
Devamı için tıklayınız“Endişe veya korkudan ziyade güven duygusu hayatı yaşanabilir kılacaktır” İnsanların sahip olduğu bütün imkân ve yeteneklere rağmen temelde zayıf varlıklar olduğunu belirten Başkan Erbaş, “Karamsarlık, korku ve endi
Devamı için tıklayınız“İnsanlar için yapılmış ilk ev, Mekke’de inşa edilen, âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olan Kâbe’dir. Orada apaçık deliller, İbrahim’in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Gitmeye gücü yetenin Kâbe’yi haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde
Devamı için tıklayınızDoğu Türkistan’da Çin zulmü altında yaşayan Uygur müslümanları herşeye rağmen dinlerine bağlı kalmaya çalışıyor ve bunu, bir gün bağımsızlıklarına kavuşmanın ve kendileri olarak yaşamanın yegâne şartı olarak görüyorlar.
Devamı için tıklayınızDoğu Türkistan davasının anlatılması için mücadele verdi. Parti liderleriyle görüştü. Başbakan ve cumhurbaşkanlarıyla görüştü. Doğu Türkistan Türkleri’nin durumunu bütün dünyaya anlatmaya devam etti. Bütün ömrünü bu konuya vakfetti ve 17 Aralık 1995
Devamı için tıklayınızİnsan, yaratılışı gereği toplumsal bir varlıktır. Toplumun bir parçası olarak hayatta varlığını sürdüren insan; nasıl yaşayacağını, nasıl davranacağını çocukluktan itibaren öğrenerek büyümektedir. Bu
Devamı için tıklayınızCennete giden yolda ilerleyebilmenin şartı ibadettir, salih ameldir. İhlasla kılınan namaz, samimiyetle tutulan oruç, hac, zekât, kurban nasıl birer ibadetse, sırf Allah rızası gözetilerek yapılan her güzel iş de bir ibadettir. Anne-babamıza, eşimize
Devamı için tıklayınız